Bugün biraz başım ağrıyor. Size daha uzun ve daha keyifli bir şekilde
blog yazmak isterdim ama sonraya bırakırsam da yazmak zor geliyor. O yüzden
gezimizin ikinci günü bu blog yazımı yazmaya karar verdim. Biz THY ile direkt buraya
uçtuk. Burası neredir? Helsinki. Dünyanın en zengin şehri burası olsa gerek
burada böyle bir hisse kaplıyorsunuz. Finlandiya bir İnovasyon ülkesi. Bilgi
çağını yaşayan bir ülke. Biz turla geldiğimiz için bilet fiyatlarını bilmiyorum
ama İstanbul’dan buraya gelen bir kardeşimiz 270 Euro dedi, pek pahalı da
sayılmaz, ülkemizden çok uzakta bir yer. Benim yanıma bir öğrenci oturdu öyle
haraketli ki bir tülü koltuğa sığamadı velet! Beni de sinir etti yolculuk boyu,
bir oturdu bir kalktı, ne zoru varsa.
Son derece samimi dürüst insanlar, bir şey sorduğunuzda size bakıp gülümsüyorlar, huzur şehri diyorum ben Helsinki’ye. Güneşi ve karanlığı uzun ülke. Kuzey ışıklarının en iyi seyredileceği ülkelerden biriymiş ama bizim o şansımız yok. Burası soğuk bir ülke bazen -40 derece olabiliyormuş, aman diyeyim buna can mı, canlı mı dayanır. Kafeye gitmiştik görevlinin yakasında Mikko yazıyor, soyadı mı adı mı bilemiyorum. Tam bir Fin ismi. Buraya gelince belki müze gezmek istersiniz fiyatları ortalama 10-25 euro arası. Bü ülkede güzel bir yasa koymuşlar rehberimiz anlatıyor buna bir yasa deniyormuş şuanda hatırlamıyorum ama özetle şöyle halkın beslenmesi için gerekli olan temel besinler ucuzmuş. Bizdeki un, yağ, ekmek, süt gibi düşünün, artık onlarda temel besin maddeleri neyse. Ne güzel bir yaklaım değil mi? Ne kadar adil bir ülke.
Ulaşım burada rahat. Yeşil tramvaylar
gördük bizim İstiklal Caddesi gibi düşünün. Biz burada
Holiday Inn otel’de kaldık, çok iyi bir tesis. Bol bol otel imkânlarını
kullandım hasta olduğum için dışarı çıkmadım pek, fin hamamı bana iyi geldi ama
çok sıcak. Mutfak konusunda Finlandiya denince size şu yemektir diyemem, otelde
her şey var, hangisi Fin mutfağıdır, bilmiyorum. Ayıptır söylemesi ben Pizza
yedim ilk gün. Ne yapayım canım Konya işi pide çekti burada bulamayız ki,
yerine pizza yedik.
Helsinki’de
nereleri gezdik: Suomenlinna Adası, Senato
Meydanı, Beyaz Saray vari bir yer. Finlandiya ulusal müzesi National Museum of
Finland, Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi, çağdaş sanatı hakkını veren bir yer binası
da öyle. Bizim Contemporary İstanbul’un saçma binasına benzemiyor yani! Hakkını
vermişler. İnanılmaz formuyla beni etkiledi. Burada Esplanade park diye güzel
bir alan var tam bir şehir parkı yani.
Maalesef ben
bu otelde rahattım ama buradan ayrılıp bir başka Finlandiya şehri olan Tallinn’e gideceğiz. Rehberimiz
feribotu kullanacağımızı söyledi umarım bu hastalık Tallin’de yakamı bırakır,
üşüttüm galiba, fena baş ağrısı yaptı.
Şimdilik
bu kadar Aziz dostlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder