Almanya’nın Yıldızı Berlin
Berlin Avrupa’daki büyük şehirler arasında en beğendiğim
şehirdir. Neden? Çünkü bu şehrin başka bir enerjisi, başka bir çekiciliği ve albenisi var. En azından Almanya gibi
zengin bir ülkenin metropolü olmanın avantajına sahiptir. Alexanderplatz
Meydanı ve o meşhur Alman TV kulesiyle diğer Alman şehirlerine benzerliği de
yok değildir. Sana bir de havadan baktım
aziz Berlin demek için TV kulesine çıkın, bir şeyler için ve bol bol fotoğraf
çekin. Berlin’de Mitolojik Neptün çeşmesi görsel şölen sunuyor insana. Berliner
Dom’u vasat bulsam da karakterli bir bina. Müzeler adası ve Bergama müzesini
görmek tüylerimi diken diken ediyor. Biz Berlin’de yabancı sayılmayız. Kaliteli
ve ağız tadınıza uygun yemek bulmak kolay seçeneğiniz çok.
Berlin
Duvarının oradan devam edince Postdam Meydanına çıkarsınız. Ben burayı Hollanda’nın
Rotterdam şehrine benzetiyorum. Yeni Almanya’nın fütüristtik binaları ve
mimarlık örnekleri var. Ben pek beğendiğimi söyleyemem. Ama itiraf edeyim ki
her geldiğimde şaşırdığım bir yer burası. Binalar faklı ve göze hitap ediyor.
Hepsi iyi birer mimari örnektir.
Postdam
Meydanından Brandenburg Kapısına doğru giderken soykırım anıtını görüyorsunuz
onun az ilerisi Hitlerin yeraltı sığınağı, Berlin düşünce orada intihar ediyor.
Bu yeraltı sığına kurt ini deniliyormuş. Tam kurt ini yani. Savaş çok kötü bir
şey, umarım dünyanın hiçbir yerinde savaş yaşanmaz. Brandenburg Kapısı, Berlin denince benim
aklıma düşen ilk yapı mı desem anıt mı desem bilemedim. Kapının üzerinde
mahşerin 4 atlısı var. Bronz heykelin elinde meşhur alman kartaalı yani
imparatorluk arması var. Bildiğiniz gibi bu Napolyon Belin’i işgal edince anıtı
söküp Fransa’ya taşımak istemiş fakat bu işi başaramayınca bari şu bronz
heykeli oradan alayım bu Almanlara ders
olsun demiş. Bunu da başarmış Napolyon ve fakat bu ama Almanlar Fransayı işgal
edince bunu unutmamış ve o heykeli geri almışlar Brandenburg anıtın üzerine
tekrar yerleştirmişler. Almanlar ve Fransızlar pek sevişirler Avrupa kıtasında
bilirsiniz.
Yoğun geçen günümüzü Brandenburg Kapısı’nın önünde
tamamlıyoruz. Bol bol fotoğraf çekiyoruz. Bizim gibi turistler çoğunlukta.
Berlin’in imparatorluk dönemlerinde kullanılan kapılarından birisi olan bu
kapının tarihi önemi çok büyüktür.
Berlin, barları, şehirdeki canlılığı, multi kültürel
yapısı ve zengin bir şehir oluşu nedeniyle benim yıldızım olmaya devam ediyor.
Siz Berlin’e gelince neler yapabilirsiniz. Gölleri ve doğası ile ünlü Postdam
bölgesi gibi yerler vakit varsa mutlaka görülmesi gereken yerler sıralamasında
olmalı. Ayrıca güzel bir kanal turu da Berlin’i görmek için iyi bir fırsat
olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder