Akdeniz’in en önemli adalarından biri. Sicilya
denince bizim aklımıza o meşhur film geliyor değil mi? İnanın ben o filmi
burada da tekrar tekrar izledim zihnimde. Demek ki bir sanat eseri insanı bu
kadar etkileyebiliyor. Neyse, bugün Sicilya’nın tüm güzelliği üzerinde, neşemiz
yerinde. Size Sicilya adasını anlatacağım. Öncelikle Akdeniz’in en büyük adası.
İnsanlar doğa koruması denen çevrecilik bilincini belli ki bu memlekette
kazanmış her yerleri temiz, bakımlı ortalık rengârenk. Deniz güzel, kara güzel
insanlar güzel...
Önce buraya nasıl geldiğimizi anlatayım size: Biz tur şirketimizle 1
haftalığına buradayız. Kişi başına ödediğimiz para bu sefer biraz pahalı gelse
de bizi çocuklar Sicilya’yı çok merak ediyorlardı. İsterseniz siz başka tur
alternatiflerine de bakabilirsiniz. Buraları müfrit de gezeriz diyorsanız,
kendinize güvendiğiniz için size bir şey söylemem doğru olmaz ama tur şirketi
ile gezmek bana daha avantajlı geliyor.
İtalya demek Sicilya demek Roma demek, Sicilya demek siesta demek ama biz
şuana kadar siesta adına hiçbir durum görmedik. İtalya’da özellikle buralarda
bolca aşina olacağınız ağaç zeytin ağacı, burası bir zeytin memleketi. Benim
dikkatimi çeken bir başka şey ise motosikletlilerin çok oluşuydu. Herhalde hiçbir
memlekette bu kadar motosikletli yoktur diyorum. Burada önemli katedralleri,
kiliseleri gezerek turumuza devam ediyorum ben en çok Duomo Katedralini
beğendim, etkileyici bir dini yapı.
Bellini parkını da beğendim ben, pastaları, makarnaları yemek kültürü
bana uygun ne de olsa Ege çocuğuyuz. Mehmet
Bey Katanya Havaalanında bavulunu kaybetmenin üzüntüsünü atamadı uzun
süre onu teskin etmekle vakit geçirdim ama sonunda zavallı adam kendine geldi,
kızlığı bir nebze olsun geçti diyebilirim. Ben olsam bende üzülürüm, tatilde
yeniden eşya almak kolay mı?
Sicilya adasının en şirin
şehirlerinden birindeyiz, burası Taormina, dağların yamacına kurulmuş şirin bir
tatil şehri, insan bak bak doyamıyor. Aşağıda mükemmel gözüken plajlar var, bir
de arkadamızda dev gibi bir dağ duruyor, o meşhur etna dağı! Hala puuf puuf
diye lav püskürtüyor. Doğanın öfkesiyle tanışmak istemezdik. Tur rehberimizin
anlattığına göre Etna Yanardağı, Avrupa’nın en yüksek aktif volkan dağıymış.
Şöyle düşündüm zaten kaç tane aktif volkan dağı olabilir ki! O mor çiçekler yok
mu buralara bambaşka bir özellik katıyor bilmem isimleri nedir!
O meşhur Baba filminin çekildiği yerdeyiz yani Bar Vitelli. İnsan buraları seyretmekten film çekmeye vakit bulamaz diye düşündüm bir ara. Copollo’nun bir anıt heykeli dikilmiş. Bir an film makarası kafamda çalışmaya başladı o büyük ekibi burada hayal ettim. Belki bir figüran olurdum, eğitmenlikle, hocalıkla aktörlük arasında gelip gittim. Öğle yemeğinde patlıcan soslu bir makarna yedim ama sonra günlerde yemem artık nereye kadar makarna pizza. Makarna bana biraz ağır geldi bir de buradaki makarnaları hazır makarnalarla karşılaştırmayın. Böyle yedinizmi midenizde oturuyor 3 saat kalmıyor o derece tok tutuyor. Ama limonataları güzel Sicilyalıların, değişik bir rayihası var bu içeceklerin.
Sicilya’daki son durağımız
Palermo oluyor. Belli ki çok köklü bir şehir. Bu arada tatsız bir durum yaşıyoruz
yolda kazalar 2 saat gecikmeli bir şekilde Palermoda’yız, gezemeden öğle yemeği
vakti geldi, ben eşim çok ağır olmasın dediği için tavuk tercih ettim, yanında
beyaz şarap, her kişinin tadına yerindeydim 2 gündür pizza makarna kıskacından
kurtuldum. Ohh dünya varmış, etçilim ben ne yapabilirim! Palermodaki gezimiz Giovanni Katedrali, Politeama Meydanı, Palazzo Normanni ve Quattro Canti
Meydanıyla tamamladık. Sicilya’da çok şey beklemiyordum ama
beklentimin üstünde çıktı, çocuklar sevindi bo bol fotoğraf çektiler. Güzel bir
tatil anısı olacak bizim için yarın öğlen İstanbul’da olacağız nasip kısmetse
değerli dostlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder