11 Ocak 2016 Pazartesi

En Güzel Tatil Listem



1- Mimarisiyle Rotterdam


Hollanda’nın en beğendiğim şehirlerinden biri Rotterdam’dır. Çünkü hem deniz kenarında, hem de mimarisi ile çok ilginç bir şehirdir. Şehir Hollanda’nın güneybatısındadır. Amsterdam’ı saymazsa Hollanda’nın ikinci büyük şehridir. Buradaki limanı görmelisiniz, dünyanın en büyük limanıydı sonra ünü Çin’e kaptırdılar. Çok iyi alışveriş merkezleri ve eğlenceli bir gece hayatı vardır. Amsterdam’a göre oldukça ucuz sayılabilir. Hollanda ticaretinin kalbi bu şehirde atar.
II. Dünya savaşı sırasında, Almanlar şehri yok ettikleri için savaşın ardından şehir dillere destan bir mimari stille yeniden inşa edilmiştir. Her yer bisiklet kaynıyordur. Neyse tarihten çıkalım bugüne gelelim, çok güzel restoranları var. Eğer kumar gibi bir alışkanlığınız varsa tam size göre bir şehir diyebilirim. Ben bu şehrin mimarisine aşığım.

En beğendiğim Şehir "BERLİN"



Almanya’nın Yıldızı Berlin

Berlin Avrupa’daki büyük şehirler arasında en beğendiğim şehirdir. Neden? Çünkü bu şehrin başka bir enerjisi, başka bir çekiciliği  ve albenisi var. En azından Almanya gibi zengin bir ülkenin metropolü olmanın avantajına sahiptir. Alexanderplatz Meydanı ve o meşhur Alman TV kulesiyle diğer Alman şehirlerine benzerliği de yok değildir. Sana bir de havadan baktım aziz Berlin demek için TV kulesine çıkın, bir şeyler için ve bol bol fotoğraf çekin. Berlin’de Mitolojik Neptün çeşmesi görsel şölen sunuyor insana. Berliner Dom’u vasat bulsam da karakterli bir bina. Müzeler adası ve Bergama müzesini görmek tüylerimi diken diken ediyor. Biz Berlin’de yabancı sayılmayız. Kaliteli ve ağız tadınıza uygun yemek bulmak kolay seçeneğiniz çok.

10 Ocak 2016 Pazar

Japonya'nın En Güneyi Okinawa



Uzak Doğu’nun en güzel parçası Okinawa. Okinawa nerede? Japonya'nın  güneyinde bir yerde hatta en güneyinde yer alıyor diye biliyorum. Burası bir takımada ülkesi. Burayı bizim Bodrum veya Alanya gibi düşünebilirsiniz, tatil memleketi yani Japonya'nın en sıcak bölgesi Okinawa. Buraya dünyanın her yerinden gelen turistler var ama çok kalabalık değil. 

Rehberimizin anlattığına göre burada hiç kar yağmıyormuş. Tropikal bir iklime sahip Ege çocuğu olarak ben burayı pek sevdim. Kesinlikle zengin turistlerin tercih ettiği bir yer bir huzur ve haz şehri Okinawa. Birde şunu belirtmeliyim Japonya denince akla ilk gelen yerlerden değil, bir çok turistik yer var Japonyada ama bizim tercihimiz genelde farklı ve herkesin gitmediği yerler olduğu için burayı tercih ettik ve gerçekten tam beklediğimiz gibi çıktı. 

Okinawa Churaumi Akvaryumu’nu dolaşıyorum balık çeşitliliği beni benden alıyor, deniz kültürünü seven birisi olarak döne döne ayaklarım yorulana kadar akvaryumu geziyorum. Bizim çocuklar benimle maytap geçiyorlar baba çocukluğuna mı döndün diye, yok yahu ben bu deniz kültürüne aşığım kafede oturmaktansa biyoloji mirası izlemek keyifli geliyor.

Çin Kültürü ve Pekin Notlarım



Çok yorucu bir yolculuktan sonra Pekin’e iniyorum. Doğrusu hem endişeli hem heyecanlıyım. Bu şehre ilk kez geliyorum daha doğrusu Çin’e ilk defa geliyorum. Olumlu, olumsuz o kadar çok şey söylendi bu şehir. Hava alanına inince nasıl bir ülkeye geldiğimin farkına varıyorum. Her yer insan kaynıyor saatlerce beklesen kuyruk bitmez gibi görünüyor ama kuyruk hızla eriyor. Hava alanında akademisyen arkadaşım Hau beni karşılıyor. Bir an beni bulamayacak diye endişe ediyorum. Ama o beni buluyor. Her zaman ki gibi güler yüzlü, İzmir ve İstanbul’da kendisi ile bir platformda görüştük.

Trafik çok yoğun Pekin içindeki büyük bir caddeden geçiyoruz. Bay Hau sıkı bir otomobil sever, markalar ve modellerle ilgili birlgisi derya gibi. Bindiğimiz araç Almanların en iyi marka ve modellerinden biri diyeyim reklama girmesin. Bay Hau’nun evine geldik ben yüksek 30 katlı binalar beklerken bildiğiniz havuzlu bir düşük katlı binalar sitesindeyiz. Siz İzmir’in Bostanlısı gibi düşünebilirsiniz.
Dostum Hau beni akşam yemeğe götüreceğini söylüyor, aslında gönlüm evde yemekten yana ama söyleyemiyorum. Duş alıp odama yerleşiyorum. Tüm konfor mevcut, aslında şunu fark ettim aynı bilim dalı aynı unvanda olmamıza rağmen o benden çok kazanıyor olmalı. Hatta şunu söyleyebilirim benim 3 katın civarında kazanıyor olmalı çünkü kullandığı araç bizde 95.000 euro civarında. 

Kraliçe'nin Şehri LONDRA



Eminim bu rotayı siz de çok seveceksiniz. Bugün dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan Londra’dan yazıyorum. Londra da İstanbul gibi. Herkesin farklı bir Londra’sı olabilir. Hyde Park, Trafalgar Square, Buckingham Palace, London Eye, Victoria Memorial…Ne kadar yazarsak yazalım Londra’da uzun bir gezilecek yerler listesi yapılabilir.

Londra’da 4 günlük süremiz içinde biz gezmemiz gereken her yeri gezdik ama bazıları çok yüzeysel oldu. Ama böyle büyük şehirlere en az 5-6 kez gelmek gerekiyor diye düşünüyorum. Ben Londra’ya 3.kez gelmiş oldum daha öncekiler akademik programlar içindi bu sefer gerçekten gezmek için geldik ailecek, böylesi daha güzel. İnsan sevdikleri ile beraber olunca gezmek daha keyifli.

Biz gezmeye Hyde Park’tan başladık burada yapay bir göl var adını sanırım The Serpentine gezmek hatta spor yapmak için ideal bir yer. Biz gölün kenarında mola verip İngiliz çayı içtik. Bir İngiliz Türkiye’den geldiğimizi öğrenince İstanbul anılarını anlattı ve neden sizde her gittiğimiz yerde apple tea, apple tea diye soruyorlar, İngilizler elma çayı içmez ki diyerek, kikirdedi, açıkçası pek hoşlanmadım tipinden. Ben onunla sohbeti devam ettirmek yerine The Sepentine gölündeki kuşları izlemeye daldım, insana huzur veriyor doğa, şehrin ortasında yaban hayatı ne kadar güzel değil mi aziz dostlar!


İskoçya'nın Yıldızı Edinburg




Yağışlı havalardan hoşlanmama rağmen İskoçya’da yağış çok faklı geldi. Neden olabilir? Yemyeşil bir şehirdeyim. Nerede? Edinburg. Buraya gelmeden önce nereleri gezeceğimizi araştıran çocuklar çok heyecanlılar. Yağış olduğu için otelden çıkamadık. Ama İskoçyalılar bu duruma çok alışkın gözüküyorlar. Otele giren çıkan belli değil. Bizimle birlikte Dubai’li bir grup var çok şamatalılar. Yağıştan çok keyif aldıkları belli.


Edinburg çok düzenli bir şehir. Şehir için otobüsleri de yaygın, tabii başka Avrupa ülkeleri ile kıyasladığımızda durum böyle. Ben bu şehri çok minatür buldum her yere yürüyerek ulaşma imkanınız var. Ben öyle pek ehli keyif insanı değilimdir, yürümeyi seviyorum o yüzden Edinburg’un tadını çıkardık. Buradaki parklara hayran kaldım çok düzenli ve çok estetikler. Princess Street Gardens çok güzel bir yer. Burası viski memleketi viskinin icat edildiği yer buradan dönerken bol bol İskoç viskisi alabilirsiniz. Fiyatları pahalı değil, hele bizimle hiç karşılaştırılamaz. 

8 Ocak 2016 Cuma

Akdeniz Güzeli SİCİLYA



Akdeniz’in en önemli adalarından biri. Sicilya denince bizim aklımıza o meşhur film geliyor değil mi? İnanın ben o filmi burada da tekrar tekrar izledim zihnimde. Demek ki bir sanat eseri insanı bu kadar etkileyebiliyor. Neyse, bugün Sicilya’nın tüm güzelliği üzerinde, neşemiz yerinde. Size Sicilya adasını anlatacağım. Öncelikle Akdeniz’in en büyük adası. İnsanlar doğa koruması denen çevrecilik bilincini belli ki bu memlekette kazanmış her yerleri temiz, bakımlı ortalık rengârenk. Deniz güzel, kara güzel insanlar güzel...

Önce buraya nasıl geldiğimizi anlatayım size: Biz tur şirketimizle 1 haftalığına buradayız. Kişi başına ödediğimiz para bu sefer biraz pahalı gelse de bizi çocuklar Sicilya’yı çok merak ediyorlardı. İsterseniz siz başka tur alternatiflerine de bakabilirsiniz. Buraları müfrit de gezeriz diyorsanız, kendinize güvendiğiniz için size bir şey söylemem doğru olmaz ama tur şirketi ile gezmek bana daha avantajlı geliyor.
İtalya demek Sicilya demek Roma demek, Sicilya demek siesta demek ama biz şuana kadar siesta adına hiçbir durum görmedik. İtalya’da özellikle buralarda bolca aşina olacağınız ağaç zeytin ağacı, burası bir zeytin memleketi. Benim dikkatimi çeken bir başka şey ise motosikletlilerin çok oluşuydu. Herhalde hiçbir memlekette bu kadar motosikletli yoktur diyorum. Burada önemli katedralleri, kiliseleri gezerek turumuza devam ediyorum ben en çok Duomo Katedralini beğendim, etkileyici bir dini yapı.

5 Ocak 2016 Salı

Fransa'nın En Özel Bölgesi Fransız Rivierası



Fransız Rivierası blog yazıma nerden nasıl başlasam diye düşünüyorum. Biz buraya Paris’ten geldik. Paris çok bilinen bir şehir anlatmak gereği duymuyorum. THY ile Paris’e geldik 2 gün kaldıktan sonra Riviera denilen bölgeden ilk şehrimiz Nice oldu. Nice anlatmadan Vize kısmında size bir detay anlatacağım bizim vizemiz olmasına rağmen pasaport polisi bizi çok uğraştırdı. Kuyruk aldı başını gitti. Bu bölgeyi 3 gün boyunca geziyoruz. Çok faklı bir yer, çok faklı bir havası var. Tipik Akdeniz memleketi bana hitap ediyor.  Burada Hotel Brice diye bir yerde kalıyoruz. Hanımlara bol bol alışveriş yaptılar. Bazen otelin merkezden uzak olmasını dilemediğim zamanlar olmuyor değil!

Hasan Bey ve eşi Müge Hanım ve bizim çocuklarla Promenade des Anglais'deki caddede yürüyüş yapıyoruz. Yürümek insanı rahatlatan bir eylem. Buradan Marche Aux Fleurs yani çiçek pazarını geziyorum. Bir birinden şık hanımlar beyler var burada. Ortalık zengin Fransız ve zengin tusrist kaynıyor sanki bana öyle geldi. Place du palais de justice yakınlarındaki bir kafede kahve içiyoruz. Kafenin ortamı çok faklı yüksek tavanlı ve çok kalabalık bir mekân ama yine de sevdim. Kahvemizi içtikten sonra Chateau de Nice yani Nice şatosuna çıkıp fotoğraflar çektik bizde fotoğrafı çocuklar çekiyor daha çok. Manzara muhteşem azizim! Nice sahille İnin turkuaz rengine hayran kalıyorum.

4 Ocak 2016 Pazartesi

Güzel İskandinav "İsveç-Stockholm"



En çok neye şaşıyorum biliyor musunuz? Stockholm, denince Stockholm sendromunun akla gelmesine. O kadar güzel bir şehir ki, sanki bu kavramla zedeleniyor gibi bir algı oluşuyor bende ziyadesiyle üzülüyorum. İsveç İskandinavya’nın en güzel parçalarından biri. Tıpkı diğerleri gibi. Şehir diğer İskandinav şehirlerine göre oldukça kalabalık nüfusu 2 milyonu aşıyor. Buranın refah seviyesi Ege kentleri İstanbul ile karşılaştırılamaz, abesle iştigal olur bu karşılaştırma. Çok müreffeh bir ülke ve zengin bir şehir.


İsveç’e vize gerekli, THY ile uçtuk, THY her zamanki kalitede. Bu uçuşta daha çok hizmet aldık sanki hostesler daha ilgiliydi. Bir ara Hürriyet İstedim şıp diye getirdiler.  Havaalanı çok sıkı bir yer. Check Pointte polis sık sık soru soruyor, beğenmediklerini kenara alıyorlar. Çünkü buraya mülteci akını varmış. Sokaklarda bunu hissediyorsunuz. İsveç mülteci kaynıyor. Havaalanında sorunsuz bir geçiş, araçla otele geçiş aynı kolaylıkta. Şehrin etrafı içi ada dolu. O adadan bu adaya gez gez bitmez biz bu kısıtlı günlerde tur rehberimizin önerdiği adaları gezeceğiz. Toplamda 14 adası varmış şehrin. Burada her yerde su kanaları görmek mümkün. Şehrin %30 civarı su kanallarıyla kaplıymış.

Refah Ülkesi Finlandiya "Helsinki-Tallinn"



Bugün biraz başım ağrıyor. Size daha uzun ve daha keyifli bir şekilde blog yazmak isterdim ama sonraya bırakırsam da yazmak zor geliyor. O yüzden gezimizin ikinci günü bu blog yazımı yazmaya karar verdim. Biz THY ile direkt buraya uçtuk. Burası neredir? Helsinki. Dünyanın en zengin şehri burası olsa gerek burada böyle bir hisse kaplıyorsunuz. Finlandiya bir İnovasyon ülkesi. Bilgi çağını yaşayan bir ülke. Biz turla geldiğimiz için bilet fiyatlarını bilmiyorum ama İstanbul’dan buraya gelen bir kardeşimiz 270 Euro dedi, pek pahalı da sayılmaz, ülkemizden çok uzakta bir yer. Benim yanıma bir öğrenci oturdu öyle haraketli ki bir tülü koltuğa sığamadı velet! Beni de sinir etti yolculuk boyu, bir oturdu bir kalktı, ne zoru varsa.


Fin polisini çok yorgun gördüm adam bana bir şey söyledi ama anlaşamadık sonra batı damgayı gönderdi bizi. Ne demek istemiş olabilir, her şeyimiz tam. Finlandiya gezmesi son derece keyifli bir ülke, sokaklardan zenginlik fışkırıyor. Sanatı çok seviyorlar. Modern sokaklar, güvenli ve yeşil bir ülke. Şimdi buraları bilenler hangi İskandinav ülkesi kötü olabilir diyebilir. Burası göller ve adalar ülkesi gez gez bitmez, kasabalarını gördük inanın kartpostal gibiler. 


Masallar Ülkesi Norveç "Oslo, Bergen" Maceramız


Kuzeyin en merak ettiğim ülkesindeyiz. Bana göre Norveç kuzey ülkeleri arasında en müreffeh ülke. Bu benim iddiam siz görür başka verirsiniz ben ona saygı duyarım. Çocuklar ve hanım da çok beğendi. Kuzey denince akla Baltık kıyıları geliyor, bu ülkelerin hepsi birbirinden sevimli ama Norveç’in yeri başka. Bence görülmesi gereken ilk 10 ülke gibi bir listeniz varsa ilk 5 ülke içine mutlaka yazmalısınız. Norveç’e vize ile giriş yapabiliyorsunuz, bizim için sorun yok! Taa gençlik yıllarımın hayaliydi, nihayet gerçekleştirdim, keşke yıllar yıllar önce gelseydim diyorum. THY ile Geldik İstanbul’dan bir sıkıntımız olmadı. Uçaktaki yemek sevisine bayıldım, teşekkürler THY.

Tur şirketimiz bize iyi bakıyor, kız son derece bilgili hepimizle ilgileniyor, dün ilaç almak için eczaneye bile birlikte gittik. İlk durağımız Oslo oldu, bu şehir gerçekten görülmeye değer, ben biraz kalabalık buldum ama bir İstanbul mu? Asla ve kat-a! Oslo İskandinavyanın en büyük şehirleri arasında sanırım ilk beş içinde.  Bu şehr tam benim yaşayacağım kıvamda, Ege gibi. Kuzeyde olmasına rağmen havası ılımam, yosun kokusunu duyabiliyorsunuz. Buraya iyi kar yağar şimdiden söyleyeyim kışın gelmemek lazım. Belki kışı ayrı güzeldir kim bilir? Ben buradaki sahilde bulunan Akhersus Kalesini bizim Kuleli Askeri Lisesine benzettim. Şehirde tarigi yapıların yanında çok modern yapılar da yer alıyor. Örneğin ben Oslo’daki The New National Opera House dedikleri binayı çok beğendim. Çok modern adeta denizle bütünleşik buranın bir deniz ülkesi olduğunu bu binadan anlayabilirsiniz. İçeri girdik devasa bir bina turuncu koltuklar büyük ve aydınlık bir kubbe, şaşırıyorsrunuz.

3 Ocak 2016 Pazar

Fışkıran Sular, Güzel Atlar Ülkesi “İZLANDA”




Bugün hep hayalini kurduğum İzlanda’dayız. Yolculuğumuz sorunsuz geçti. Biz İzlanda’ya Londra’dan geliyoruz, British Airways’in konforlu uçuşuna diyecek yok. Reykjavik, hava alanına indiğimizde bizimle birlikte birçok turistin olduğunu gördük, çok kalabalığa denk geldiydiysek dek de insanların renkliliği, kibarlığı beni ziyadesiyle etkiledi. Havaalanı son derece modern, polis kontrol noktasından da sorunsuzca çıkışa yöneliyoruz. Biz bu seyahatimizde biraz kalabalığız, çocuklar  da bizimle.  Kalacağımız otele taksi ile gidiyoruz aynı kibarlık ve nezaket takside de sürüyor.

Kaldığımız otelin penceresinden Reykjavik çatılarını izlemeye doyamıyoruz. Burası nasıl bir ülke, maalesef kendi ülkemle karşılaştırıyor ziyadesiyle üzülüyorum. Çalıştığım Ege Üniversitesinde öğrencilerime kesinlikle bu ülkeyi ve buradaki şehircilik anlayışını anlatmam lazım. Hemen unutmadan söyleyeyim İzlanda’ya vizesiz girilmiyor.

Reykjavik, Avrupa’nın bu küçük ülkesinin en önemli şehri: Bu şehrin önemli bir özelliği var burası İzlanda’nın en kalabalık şehri 121.490 nüfusu var. Yeryüzünde kutup bölgesine en yakın başkent konumumdaymış. Buranın büyük bir endüstrisi yok, insanların önemli geçim kaynağı balıkçılık. Yediğimizin somonların kaçı burada avlandı kim bili! Reykjavik denen bu şehirde İzlanda nüfusunun yarısı yaşıyormuş inanamıyoruz. Bize o kadar sakin ve küçük geliyor ki, İzmir ve İstanbul’u düşünün!

Egeli Tatil Yayın Hayatına Başlıyor


Egeli Tatil Vira Diyerek Yayın Hayatına Başlıyor


Uzun zamandır duyduğum, yazanlara imrendiğim blog yazarlığı macerama başlıyorum. Bu konuda bana yardımcı olan öğrencim Merve ve asistan arkadaşım Ceyhun’a teşekkürlerimi sunuyorum. Blog yazmaya onlar beni cesaretlendirdi, minnettarım.

Ben Kısaca A.Rasim Kaanli Hakkında Şunları Yazabilirim

Şahsım, uzun yıllardır, eğitim hayatının içinde. 40'lı yaşlarda evlenmiş ve geç çocuk sahibi olmuş biriyim. Deli gibi çalışmış, hayatının bir döneminde yaşadığı bir rahatsızlık nedeniyle, dünyanın anlamını yeniden düşünerek, daha sakin olmaya, daha çok düşünmeye ve daha çok gezmeye başlamış bir akademisyenim. Bir insanın kendini anlatması ne zor değil mi? Yine de kendim hakkında size bazı ipuçları verdim sanırım. Seyahat planlarını gündelik hayatın esaretine uzun süre kurban eden ben nihayet bu güzel tatil planlarımı hayata geçirdim. Artık belirli zaman aralıklarında ailecek geziyoruz.

Değer Verdiklerim, Hayatıma Değer Katanlar